a Grubu

Pioli, Ancelotti tarzı sayılar. Milan yeni bir döngü için adamı buldu mu?

İki teknisyen için Rossoneri’de aynı ortalama puanlar, yeni milenyumun en iyisi. Soyunma odasının kökenlerini ve yönetim felsefesini kim paylaşıyor?

Reggiolo ve Parma sadece 45 km uzaklıktadır. Yine de Carlo Ancelotti ve Stefano Pioli’nin aynı yerden geldiğini söyleyeyim: Reggiolo, Reggio Emilia eyaletinde ve kısaca çan kulesi onun yerini istiyor. Son günlerde, ilginç bir istatistikten dolayı “Re Carlo” ve Pioli isimleri birleştirildi (Sky tarafından yayılan): son 25 yıl göz önüne alındığında, her ikisi de Milan bankında maç başına ortalama 1.97 sayı attı. Kimse daha iyisini yapamadı: arkalarında 1.92 ile Allegri’yi, ardından Leonardo (1.84), Gattuso (1.81), Zaccheroni (1.79), Capello (1.74) ve Montella (1.60) ile karşılaşıyoruz. İki “devralma” için gerçekten fena değil: Kasım 2001’de Ancelotti Terim’in yerini aldı, Ekim 2019’da Giampaolo’nun yerine Pioli çağrıldı.

Benzerlikler

Yarışa gelmiş olmak kesinlikle ikisi arasındaki tek temas noktası değil. Profesyonel bir koç olduğunuzda tam olarak bir ayrıntı değil, insan yönü vardır. Ancelotti ve Pioli, çalıştıkları kulüpten bağımsız olarak, soyunma odasındaki özellikle popüler koçlardır. Futbolculardan ziyade erkek yöneticiler. Oyuncularını koruyan, her zaman takımı savunmaya ve geldiklerinde yenilgilerin sorumluluğunu almaya hazır. Kötü bir gece ya da kötü bir maç hakkında drama yapmazlar ya da gerçekten gerekli olmadıkça ertesi gün eğitim merkezinde tımar etmeyi sevmezler. Basınla ilişkilerde de aynı tarz: doğru, hoş ama her zaman rollere saygılı.

Perspektifler

Bu unsurlar, Pioli’yi Milano’daki Ancelotti’nin belirlenmiş varisi olarak kabul etmek için yeterli mi? Kesinlikle hayır, çünkü eski Fiorentina koçunun önündeki yol hala uzun, çok uzun: Rossoneri’deki “Carletto” 2007’de Scudetto ve iki Şampiyonlar Ligi’ni geçerek dünyanın zirvesine ulaştı. İngiltere, İspanya, Fransa ve Almanya’da bunu yapmaya devam etmeden önce her şeyi kazandığı Şeytan tarihinde kutsal bir canavardır. Ancak Pioli, bu seviyedeki bir “yönetici” olmanın temellerini atıyor. Milan’ı Şampiyonlar Ligi’ne geri getiriyor ve işi tamamlarsa kararlı bir ilk adımı atmış olacak. Rangnick’in gölgesi dalgalandığında şirketi kendisine güvenmeye ikna etti, İbrahimoviç’in onayını aldı, “Pioli yanıyor” bir Theo Hernandez şarkıcı versiyonunun hit oldu … Randevu sırasında biri burnunu kaldırmış olsaydı bugün onu önümüzdeki sezonlarda dümende istemeyen bir Milan hayranı bulmak zor. Rossoneri dünyasının tutkusunu yeniden canlandırdı, asla sönmedi, ancak son karmaşık yıllarda biraz denedi. Bir gün Şeytan’ı Ancelotti’nin bıraktığı yere geri getirme sırası kendisine gelip gelmediğini kim bilebilir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir