Roland Garros 2010’un galibi: “Matteo ve Djokovic’in birbirlerini rahatsız eden bir oyunu var. Kişiliklerini hakim kılmayı başaran o”
O 5 Haziran 2010 hâlâ hafızaya kazınmış, Paris’in kırmızı toprağına kazınmıştır. Francesca Schiavone’nin Sam Stosur’u yenerek Roland Garros’un kraliçesi olduğu gün. Francesca, Flavia Pennetta ile Grand Slam şampiyonluğu kazanabilecek iki İtalyan oyuncudan biri. Nasıl bir his olduğunu, arifesinde nasıl yaşadığınızı, kariyerinizin en önemli ve en çok beklenen gününde sahaya nasıl çıktığınızı biliyor.
Francesca, Matteo Berrettini maçtan önce ne hissedecek? Bir oyuncunun aklından neler geçer?
“Çok heyecanlanacak, böyle olması normal. Genelde iki şey olur: Ya sahaya girmek için çılgınca bir arzunuz olur ya da korkudan arabayı çevirip geri dönmek istersiniz. kendinizi kariyerinizin en önemli randevusunda bulduğunuzda hem çok normal hem de anlaşılır durumlardır. Sonra sahaya girdiğinizde her şey geçer ve oynama arzusu gelir”.
Wimbledon’ın kutsal çimlerinde finalde bir İtalyan olan Berrettini: Bekliyor muydunuz?
“Ve neden olmasın? Matteo artık en iyi oyuncu ve uzun süredir öyle, her zaman turnuvaların dibine ulaşabileceği, en üst düzeyde rekabetçi olabileceği fikrine alışmamız gerekiyor. İki yıl önce New York’ta yarı final yaptı tecrübesiz artık olgunlaştı”.
“İkisinin de birbirini rahatsız eden bir oyunu var. Matteo’nun o kadar güçlü servisi var, hızınızı alıyor. Djokovic tepkisi ve devamlılığı ile pek çok sorun yaratıyor. Sonunda kişiliğini öne çıkarmayı başaran kazanacak.”
Wimbledon’daki final hayatınızı değiştirecek, bundan böyle Matteo’nun tüm gözleri onun üzerinde olacak…
“Lahanaları! Kafasında baskıyı yönetmede, erken turlardaki çıkışlarda, zor anlarda iyi olması gerekecek. Ama 25 yaşında zaten kötü oynayarak kazanmayı öğrendi. Son haftalarda bunu gösterdi ve Bir oyuncu için kötü oynayarak maç kazanmaktan daha iyi bir şey yoktur.”
“Büyümeye devam edecek, ancak en iyi oyuncu olmanın ve dünyanın en iyileriyle haklı olmanın bilinciyle. O özel bir insan.”
11 – 12:41
© ÜREME SAKLIDIR